Kitapları Kurtaran Kedi

Kategori : Edebiyat
Yazar : Sosuke Natsukawa
Çevirmen : Hüseyin Can Erkin
Yayınevi : Turkuvaz
Yayın Tarihi : 2020
Baskı :
Sayfa Sayısı : 207
Puan :3,3/5 - 3 oy
Kitapları Kurtaran Kedi “Kitapların yüreği vardır,” dedi kedi birden.

“Kitaplar oldukları yerde kaldığı sürece, yalnızca kâğıt tomarından öteye geçmez. Muazzam güç harcanan şaheserler bile, muhteşem öykülerin anlatıldığı büyük eserler bile, kapakları açılmadığı sürece kâğıt parçalarından ibarettir. Fakat insanların duygularını döktükleri, değer verdikleri kitaplar, yürek barındırır.”

Sıradan bir lise öğrencisi olan Rintaro Natsuki, birlikte yaşadığı ve şehrin kıyısında küçük bir kitabevinin sahibi olan dedesinin ölümünden sonra bir başına kalır. Natsuki Kitabevi’nin tavana kadar tıka basa kitap dolu raflarının arasında mutsuz ve umutsuz geçirirken günlerini, nereden geldiği bilinmeyen konuşan bir kedi çıkar ortaya ve her şey birdenbire değişmeye başlar...Kitabevinin koridorları arasında ortaya çıkan gerçeküstü labirentlere girerek, birbirinden fantastik maceralar yaşarlar. Tutsak kitapların kaderi, Rintaro ve bu acayip kedinin elindedir artık...

Kitapları Kurtaran Kedi Japonya’nın çok satan yazarlarından Sosuke Natsukawa’nın kaleminden, kitapların da bir yüreği olduğunu ve başkalarını düşünen bir yüreğin gücüyle insanların mutlu bir hayata gülümseyebileceklerini bizlere hatırlatan bir roman.
Rintaro sıradan liseli bir çocuktur. Daha küçük yaştayken anne ve babası boşanmış, çok geçmeden annesi vefat etmiştir. Bunun üzerine dedesi onu yanına alır. Fakat artık dedesi de ölmüştür ve halası onu yanında götüreceğini söyler. Bu süreçte Rintaro dedesinin Natsuki Kitabevi’nde vakit geçirir. Bu sırada bir ses duyar fakat gelen bir müşteri değil, kedidir. Bu kedi diğerlerinden oldukça farklıdır. Çünkü insan gibi konuşabilmektedir. Rintaro bir an afallasa da bu duruma ayak uydurur. Kedi, bir yerde çok sayıda kitabın kapalı kaldığını ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyler. Rintaro bir şey yapamayacağını söylese de ikna olur ve kedinin peşinden gider.

Gizemli bir yolculuğun ardından görev yerine ulaşmışlardır. Televizyona ve radyolara çıkan, konferanslar veren, yılda yüz kitap okuduğunu söyleyen bir adam vardır karşılarında. Kütüphanesindeki bütün kitapları, yani elli yedi bin altı yüz yirmi iki adet kitabın tamamını okuduğunu söyler. Rintaro ise onun aslında kitapları sevmediğini, onları buraya hapsettiğini savunur. Adam bir kitabı ikinci kez okumanın vakit kaybı olduğunu düşünürken Rintaro tam aksini söylüyordur. Hararetli geçen bu tartışmanın sonunda adam ikna olur ve bütün kitapları özgür bırakır.

Rintaro’nun sınıf arkadaşı Sayo, kitabevine uğrayıp ona ders notlarını bırakıyor ve okula gelmesi için onu uyarıyordur. Ancak Rintaro ona pek kulak asmamaktadır. Bir gün tekir kedi tekrar kitabevine gelir ve Rintaro’dan tekrar yardım ister. Bu defa ise, kitapları kesip kırpan birinden söz eder. Rintaro tekrar yardıma gidecekken Sayo kitabevine gelir ve tekir kediyi görür. Tekir kedi Sayo’nun onu duyamayacağını söyler. Çünkü onu duyması için özel koşulları taşıyan bir insan olması gerekiyordur. Ancak Sayo onu duymuştur. Rintaro istemese de ikinci görev için Sayo da peşlerine takılır. Bu defa bir enstitüye giderler. Burada bir adam, insanlar kalın kitapları okumakta zorlandığı için kitapları kesip kırparak birer cümlecik haline getirmeye çalışıyordur. Rintaro bunun yanlış olduğunu açıklamaya çalışır. Adam bu işi yaparken Beethoven’in 9.Senfonisini dinlemektedir. Rintaro şarkıyı hızlandırır ve hızlandırıldığında berbat bir hale geldiğini ona kanıtlar. Sonunda adam ona hak verir ve bu görev de tamamlanır.

Tekir kedi son kez Rintaro’dan yardım ister. Bu defa kitapları yalnızca satıp para kazanmak için basan bir adamın yanına giderler. Sayo da yanlarındadır. Adam kitapların yalnızca sarf malzemesinden ibaret olduğunu savunur. Herhangi bir şeyi iletmek için değil, toplumun taleplerine göre kitap çıkarttıklarını söyler. Ulaştırılmak istenen mesajın hiçbir önemi olmadığını düşünür. Fakat Rintaro, onu da ikna etmeyi başarır. Artık yalnızca toplumun talep ettiği, içeriği önemsiz kitaplar çıkartmayacaktır.

Tekir kedi tekrar Rintaro’dan yardım ister. Fakat bu sefer kurtarılması gereken kitaplar değil, arkadaşı Sayo’dur. Bunu duyan Rintaro hemen yardıma koşar. Tekir kediyle birlikte tekrar bir yolculuğa çıkarlar ve onları bir kadın karşılar. Gittiği üç labirentteki kişilerin şu anki sıkıntıda olan durumlarını gösterir. Rintaro önce kötü bir şey yaptığını düşünse de dedesinin sözleri aklına gelir ve ne yaptığını haykırır. Bu küçük liseli çocuk kendinden çok büyük laflar ediyordur ve kitapların gücünün farkındadır. Bunun üzerine kadın, Sayo’yu serbest bırakır.

Dedesinin ölümünün üzerinden üç ay geçmiştir. Ancak Rintaro, halasıyla gitmek istemiyordur. Onu bazı şartlarla ikna eder. Halası, okula gitmesini, haftada üç gün ona telefon telefon etmesini ve bir sorunla karşılaştığında muhakkak gurur yapmadan ona danışmasını ister. Rintaro kabul eder ve Natsuki Kitabevi’nde kalır.

DEĞERLENDİRME:

Kitapları Kurtaran Kedi, her okurun kütüphanesinde yer alması gereken bir kitap. Kitap okumaktan, kitap yayınlamaya birçok konuyu basit bir dille sorguluyor. Okuyucuyu yormayan, akıcı bir anlatıma sahip. Her okurun üzerine düşünmesi gereken konular ele alınmış. Bir kitabı on kez okumak mı yoksa on farklı kitap okumak mı? Kitaplar özetlere indirgendiğinde kitap aynı mesajları taşıyabilir mi? Kitaplar yalnızca taleplere göre mi basıma gitmeli? Japon Edebiyatı’ndan bu sorulara çok güzel cevaplar veren hem yetişkin hem de genç yetişkinlere hitap edebilecek güzel bir kitap.

Yazan: Ceren Kurban



Kitapları Kurtaran Kedi Konusu
Her Şey Böyle Başladı

Rintaro adında liseli bir çocuk vardır. Bu çocuğun annesi babası boşanır bu olay üzerine dedesi onu yanına alır. Dedesinin Natsuki adında bir kitabevi vardır, ikisi bir burada vakit geçirirler. Belli bir zaman sonra Rintaro’nun dedesi ölür ve cenazeye gelen halası onu yanında götüreceğini söyler. Rintaro halasıyla gideceği için dedesinden kalan kitabevindeki kitapları satışa çıkarır. O sırada yanına her zamanki müşterisi Akiba gelir, birçok kitap seçer. Bu sırada ona buradan gitmemesini söyler ama Rintaro buna mecbur olduğunu dile getirir. Akiba gittikten sonra o da yukarı çıkıp kendine yemek hazırlar.


Yorumlar: